Kayseri İline Bağlı Abaza (Aşuva) Köyleri

Kopsirgen Orhan Baran

               1) KAZANCIK KÖYÜ:Kayseri ili Pınarbaşı ilçesine bağlı bir Abaza (Aşuwa) köyüdür.Kayseri ilene 150 kilometre Pınarbaşı ilçesine 50 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.

                   Kazancık köyü halkı 158-59 yıllarında Kafaysa dan göç etmiştir.Köyün kurucu aileleri şunlardır.Agaçe (Агача )- Dagune (Дагвына)- Lağuç (Лаг1вычв)-Li (Ли)-İsmel (Исмел )-Thaytsuh (Тх1айц1ыхв )-Yağan=Ğan (Йаг1ан=г1ан )

                   Kazancık köyü ilk yerleşim yıllarında Pınarbaşı ilçesine bağlı Çerkez köylerinin

en büyük ve nüfusu çok olan bir köy iken göçler sonucunda oldukça küçülmüş nüfusu azalmıştır.Bu gün köyde yaşılanların sayısı ancak 75 kişidir.Köy dışında yaşayanların sayısı

bu nüfusun belki de 3 katı kadardır.

                    Köy halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.Köyde kalan ve yaşları 50 üzerinde olan kişiler Abaza dilinin ŞKRAWA diyalektiği ile konuşmakta dırlar.Gençler ve

çocuklar  Abazaca bilmemektedir.Tüm Abaza köylerinde olduğu gibi bu köyde de asimilasyon son hızıyla devam etmektedir. Kazancık köyünün ve Uzunyala’nın ve Abaza (Aşuwa) Halkının yetiştirdiği Nadir insanlardan biri olan Muhittin Ünal’ın özgeçmişini kendi kaleminden aktarıyoruz.

                                               

 

MUHİTTİN ÜNAL’IN ÖZGEÇMİŞİ

 

Adı Soyadı                 :  Muhittin ÜNAL(AGAÇE)

Doğum Yeri               :  Kayseri İli, Pınarbaşı İlçesi, Kazancık Köyü

Doğum Tarihi            :  05.03.1946

Medeni Hali               :  Evli

 

Öğrenim Durumu :

 

  • 30.06.1964 Kayseri Lisesi Edebiyat Bölümü,
  • 30.06.1966 Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü,
  • 12.07.1972 Ankara Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İşletme Muhasebe bölümü,
  • 26.09.1975 İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin “Maliyetler ve Finansal Kontrol Teknikleri” seminerinden sertifikalıdır.
  • “Muhasebe ve Mali Müşavirlik” belgesi sahibidir.
  • Bildiği diller: Abazaca, Adigece ve Türkçe

 

Askerlik :

 

  • Yedek subay Asteğmen rütbesiyle Mart 1971 tarihinde Tatvan 10. Piyade Tümeni karargahında tahakkuk subayı olarak göreve başlamış ve Mart 1972 tarihinde teğmen rütbesiyle terhis olmuştur.

 

Hizmetleri :

 

  • 30.06.1966-01.10.1970 Karabük Demir-Çelik Lisesi ve Yenişehir Ortaokulu’nda öğretmenlik ve Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş,
  • 01.10.1970-31.03.1972 Tuzla Piyade Okulu ve Tatvan’da Yedek Subay olarak askerliğini yapmış,
  • 31.03.1972-15.02.1973 Karabük Yenişehir Orta Okulunda ikinci kez öğretmenlik ve yöneticilik yapmış,
  • 15.02.1973-15.07.1995 Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesinde açılan sınavları kazanarak Müfettiş Yardımcısı, Müfettiş, Başmüfettiş olarak çalışmış ve 1995 yılında Teftiş Kurulu Başkanlığından emekli olmuştur.
  • 19.02.1990-30.04.1997 tarihleri arasında 157 Konut Yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğu DOĞUŞKENT Kooperatifler Birliği’nin Genel Başkanlığında bulunmuş,
  • 22.12.1996- 03 Temmuz 2003 tarihleri arasında 36 şubeli Kafder Genel Başkanlığı yapmış,
  • 1997 ile 2005 yılları arasında  “Dünya Çerkes Birliği Derneği” ve “Dünya Abhaz-Abazin Birliği” içerisinde 9 yıl süren aktif çalışmaları olmuş, 
  • 03 Temmuz 2003-Kasım 2005 tarihleri arasında 60 adet Kuzey Kafkasya Kültür Derneği’nin merkezi örgütü olan KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU 3 yıl Genel Başkanlığını yapmıştır.
  • Halen, bilimsel araştırma ve çalışmalar yapmakta olan “Kafkas Araştırma,Kültür ve Dayanışma Vakfı” ve “Kafdav Bilimsel Araştırma Merkezi ve Yayıncılık İşletmesi” başkanlıkları görevinde aktif olarak görev yapmaktadır. Bir taraftan uluslar arası organizasyonlar yaparken, bir taraftan da yeni kitaplar yayınlamakta ve çok sayıda Üniversiteden gelen gençlerin Kafkas kültürü ve tarihi konularındaki tez çalışmalarına yardımcı olmaktadır. 

 

 

İlgi Alanları :

 

  • Sınavla İktisap ettiği Devlet Müfettişliği ehliyetine sahiptir.
  • Serbest Mali Müşavirlik yetkisine sahiptir.
  • Kooperatifçilik ve sorunlarına ilişkin birikimlidir.
  • Amatör olarak 45 yıldır süren “Türk Kurtuluş Savaşında Çerkesler” konulu araştırmasına devam etmekte, konferanslara katılmakta ve, yazılar yazmaya devam etmektedir.
  • Kafkas tarihi ve kültürüne ait dünya kütüphanelerinde mevcut her türlü materyalin birer örneğini içeren ciddi bir “Kafkas Araştırma Kütüphanesi” kurmak üzere çalışmaktadır. Bu gün için bir araya getirdiği materyal sayısı 10.000 civarındadır.

 

Eserleri :

 

  • “Miralay Bekir Sami Günsav’ın Kurtuluş Savaşı Anıları” adlı eserini, Türk Tarih Kurumu arşivinden faydalanarak hazırlamıştır. Cem yayınları, İst. 1994 (İkinci baskı 2002)
  • “Miralay Bekir Sami Günsav’ın Kurtuluş Savaşı Anıları” adlı eseri 1887 belge kullanarak tam metin ve 2 cilt halinde yeniden hazırlamış olup Türk Tarih Kurumu hakemlerinin tetkikindedir.
  • “Kurtuluş Savaşı’nda Çerkeslerin Rölü” adlı eseri; Kurtuluş Savaşı konulu her türlü yayını ve arşivleri tarayarak yayınlamıştır. Cem Yayınları, İst. 1996. (İkinci baskı 2002) Bu kitabın da genişletilmiş üçüncü baskısı için hazırlık yapmaktadır.
  • “Uzunyayla Rapor ve Belegeleri II.” adlı kitabının ilk baskısı 2007 yılında yapılmıştır. 4 ciltlik bu serinin diğer üç cildini de tamamlama aşamasındadır.
  • Halen,Türk Kurtuluş Savaşı ile ilgili bir anı ile Çerkes Teavün Cemiyeti’ nin 1911 ve 1913 yıllarında Osmanlıca olarak yayınladığı “Ğuvaze” gazetesinin ilk 30 sayısının orijinali ile transkripsiyonunu birlikte yayına hazırlamaktadır.

 

 

İletişim Bilgileri :

 

Ev Adresi       :  Koru Mah. Doğa Sitesi No: 51 Çayyolu / ANKARA, Tel:0312-240 63 31

İş Adresi         :  Mithatpaşa Cad. No: 58/3 Kızılay/ANKARA  Tel : 0312-419 73 30- 56(Fx)

Cep Tel.          :  0542-272 13 13

e-posta            :  [email protected]  -  [email protected]

                           Kayseri-Kazancık köyü halkından olan İmsel sülalesinden değerli

kardeşimiz Özdemir Özbay’ın biyografisini kardeşimiz Tletseruk Nahit Serbes’in

kaleminden aktarıyoruz. 

                              ÖRNEK BİR THAMADE: ÖZDEMİR ÖZBAY

            TLETSERUK Nahit Serbes

Özdemir Özbay, 1944 yılında Kayseri, Pınarbaşı, Kazancık köyünde dünyaya gelmiş, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve avukattır. Birçok yayınlanmış kitabı olan Özdemir Özbay’ın en önemli eserleri arasında Mitoloji ve Nartlar, Çerkeslerin sözlü anlatımları yer almaktadır. Ayrıca çok sayıda araştırmaları, derlemeleri ve makaleleri vardır.
 

 

 

Saygın Thamade şöyle diyor: Çerkesler astlarına sevgi ve hoşgörü, üstlerine saygı ile davranır. “Çerkes, hem aydınlanmış olması gereken hem de aydınlatandır.” Mevlana’nın gerçeğe ulaşmak için izlediği yol “Hamdım piştim” dediği oluşum Çerkeslikte hiç tamamlanmayacak bir süreçtir. Çerkeslik bilginin ve doğrunun peşinde koşmaktır.


Özdemir Özbay, adeta canlı bir kütüphanedir. 1969, 70, 71 yıllarında TRT’de Halit Kıvanç'ın hazırlayıp sunduğu ve üç yıl devam eden, "bildiklerimiz, gördüklerimiz, duyduklarımız" adlı bilgi yarışmasında üç yıl arka arkaya bütün soruları bilerek, açık farkla birinci olmuştur. Aynı yarışmalarda birinci olan diğer yarışmacılarla yapılan, şampiyonlar şampiyonluğu yarışmasını da kazanan thamademiz bu başarısıyla haklı bir üne kavuşmuştur.

Çerkes Asıllı Sovyet Askerleri
Özdemir Özbay (Yismeyl)

K'UNİPAT Kadir bir gün, babamla birlikte yaşamış olduğu bir olayı, bir anısını anlatmıştı. Bu ilginç olayı anlatmadan geçemeyeceğim. K'UNİPAT Kadir'le babamın askerlik arkadaşı olduklarından söz etmiştim. Köyümüzden babamın akranları olan Zeki, Kadir, amcazademiz YİSMEYL Necip, komşu Kabardey köylerinden beş-on kişi, hatta Pazar ören yörelerinden Avşar gençleri, askerlik görevlerini Kars sınır karakollarında yapmışlar. Askere topluca gitmişler. Sivas'tan Kars'a kadar kâh yürüyerek, kâh atlı arabalarla, bir ayda Çarlık Rusyası işgali yıllarında yapılan dekovil hattında işleyen minik vagonlarla sınıra ulaşmışlar. İçlerinde o dönemin koşullarına göre eğitim görmüş tek kişi babam olduğu için onu Kızıl şakşak sınır karakolunda komutan vekili olarak görevlendirmişler. Diğerleri de yakın karakollara dağıtılmışlar. Kadir ve birkaç kişi babamla kalmışlar. Zaman zaman babamın odasında toplanıp çay içer, ara sıra da küçük eğlenceler düzenlerlermiş. Bir mızıkacı düzeyinde armonik çalan Kadir, grubun gözbebeği durumundaymış. O'nun mızıkasına eşlik ederken memleket hasreti giderirlermiş. Arada coşup oyuna kalkanlar da olurmuş. Yine böyle bir eğlence akşamı, Kadir mızıkası ile makamdan makama, değişik havalara geçmiş. Kâh hüzünlenmişler, kâh gülmüşler. Hep birden el çırparak ıslık çalarak mızıkaya eşlik etmeye başlamışlar. Derken karşıdan Sovyet gözetleme kulesi yönünden aynı tempoda el çırpmaları, ıslıklar duyulmuş. Bizimkiler şaşkınlıkla donakalmışlar. Kısa bir sessizlikten sonra karşıdan Çerkesce sözler duymuşlar: "İyi eğlenceler, neşe’niz bol olsun, ama neden susturdunuz mızıkayı?" Şaşkınlık, sevinç, heyecan karışımı kısa bir an andan sonra karşılıklı konuşmalar başlamış. Karşı yakadaki Sovyet sınır karakollarında Kafkasyalı hemşerilerinin bulunması onları sevince boğmuş. Yıllardır yitirdikleri yakınlarını, akrabalarını bulmak gibi bir mutluluk. Bu tür karşılıklı selamlaşma ve şakalaşma birkaç kez daha yinelenmiş. Olay Kars'ta, Erzurum'da üst makamlarca da duyulmuş. Ancak çok yanlış bir yoruma da neden olmuş. Sovyet askerleri ile ne konuşulabilir? Acaba ülke güvenliği zararına onlara bilgi mi veriliyor? Kuşkular büyümüş, kahramanlarımız topluca daha içerilere, başka görevlere alınmışlar. Yazışmalar, sorgulamalar, sınır protokolü görüşmeleri sürmüş gitmiş. Sonuçta olay açıklık kazanmış. Aklanan kahramanlarımızın bir bölümü eski görevlerine iade olunmuşlar. Bu olayı tüm detayları ile bir kez de babamdan dinlemiştim. Babam zaman zaman bu gençlik serüvenini anımsar ve "Ya. İşte böyle, Kadir'in mızıkası yok yere nerede ise başımıza iş açıyordu" derdi.

                                            ---------------------------------------------

             2) BÜYÜKPOTOKLU KÖYÜ:Kayseri ili Pınarbaşı ilçesine bağlı bir Abaza(Aşuwa) köyüdür.Kayseri ilene 89 kilometre Pınarbaşı ilçesine 89 kilometre uzaklıkta

bulunmaktadır.

                  Köy halkı 1858-59 yıllarında Kafkasya dan göç etmiştir.Büyükpotuklu 1936 yılında  40 hane Bulgaristan göçmeni yerleştirilmiştir.Ancak bu göçmenlerin çoğunluğu köyden göç etmiş olup Bursa-Eskişehir  gibi büyük illere yerleşmişlerdir.Abaza ailelerin

büyük bir çoğunluğu da başta Kayseri olmak üzere büyük şehirlere göç etmişlerdir.Büyükpotoklu köyüne  bu gün için emekliler köyüdür diyebiliriz.Abaza olarak

köyde yaşayanların sayısı yaklaşık 90 kişidir.Bir bu kadar nüfus ta dışarıda yaşamaktadır.

                 Büyükpotuklu köyününün kurucu aileleri sırayla şöyledir: Agaçe (Агача)

Bekiz  (Бэкьиз )-Dagune (дагвына)-Lağuç (Лаг1вычв  ) –İsmel ((Исмел )-Mıd (Мыд )         

Thaytsuh   (Тх1айц1ыхв  )

                   Köy halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.Yukarıda da

belirttiğimiz gibi Büyükpotuklu köyü emekliler köyüdür.Yazın köyün nüfus artar kışın azalır.

Bu köyde 50 yaş üzerinde olan Abazalar Abaza dilinin ŞKARAWA  diyalektiği ile konuşur

Bu yaştaki kişilerin çoğunluğu Kaberdey ce anlar ve konuşurlar Ancak gençler ve çocuklar

dil bilmez.Başka bir deyimle Abazaca ve Kabartayca anlamaz ve konuşmazlar.Bu köyde de

asimilasyon hızla devam etmektedir.

                                                   -----------------------------------------------

              3) KÜÇÜKPOTUKLU KÖYÜ: Kayseri ili Pınarbaşı ilçesine bağlı bir Abaza(Aşuwa) köyüdür.Kayseri ilene 104 kilometre Pınarbaşı ilçesine 4 kilometre uzaklıkta

bulunan 1858-59 yıllarında Kafkasya dan göç eden Abazalar (Aşuwa) aileleri tarafından

kurulan bir köydür.Büyükpotuklu köyü için yazılanlar bu köy için aynen geçerlidir.Yalnız

bu köyde göçmen yoktur.Köyde yaşayan Abaza ailelerin nüfusu 50 kişidir.Kurucu aileler

dil ve diğer özellikler Büyükpotuklu köyünün aynısıdır.

                                                       -------------------------------------

              4) YUKARI BORENDERE KÖYÜ:Kayseri-Pınarbaşı ilçesine bağlı olup ile 100 ile kilometre ilçeye 17 kilometre uzaklıkta bulunan 1858-59 yıllarında Kafkasya dan göç eden Abazalar (Aşuwa ) tarafından kurulmuş bir Abaza köyüdür.Ancak,bu köyde hiçbir Abaza ailesi kalmamıştır.Köyün kurucu aileleri:Bzago (Б3агва) –Halbat (Х1албат ) –Mıd (Мыд)         

Şarmat (Шармат ) –Yağan= Ğan (Йаг1ан=г1ан ) Yetlix (Зтлых  ) –Koçasa (Качваса)

         

NOT:1) Bu köyün gerçek kurucu ailesi Yetlux sülalesidir.

NOT:2) Koçase sülalesi Yağlıpınar köyünden Yukarı Boran dere köyüne göç etmiş olan

              bir Kabartay ailesidir. Bu köy halkından olan Koçase Rıdvan Özden”i saygı ve sevgiyle anıyoruz. Allah ruhuna huzur ve sükun versin.DOĞRU  ve DÜRÜSTLÜĞÜNÜ  herhalde tarih bir gün yazacaktır.Rıdvan Özden ile ilgili öğrenebildiğimiz bilgilerlide aşağıya aktarıyoruz

Rıdvan Özden

Rıdvan Özden, Türk albay, eski Mardin Jandarma Alay Komutanı.

17 Şubat 1993'te uçak kazasında yaşamını yitiren eski Jandarma Genel Komutanı orgeneral Eşref Bitlis'in ekibindendir. İstanbul'da görev yaptığı sırada akaryakıt kaçakçılığında kullanılan araçların Jandarma'ya ait tesislerden birinde saklandığını ortaya çıkararak sorumluların yargı önüne çıkmasını sağlamıştır. Tayin nedeniyle 1994 yılının Nisan ayında Mardin'e gitmiş, burada PKK ve JİTEM'in uyuşturucu ticaretini ortaya çıkarmıştır. 1994 Kasım ayında resmî aracına kurulan pusuda sağ olarak kurtulmayı başarmıştır.[1]

Ölümü

12 Ağustos 1995'te PKK ile girdiği bir çatışmada alnından vurularak hayatını kaybettiği açıklandı. Cenazesi otopsi yapılmadan toprağa verildi.

Eşi Tomris Özden 1995'ten bu yana, "Rıdvan Özden'in ölümünü kuşkulu bulduğunu" ifade etmektedir. Ölüm raporuna göre Özden'in sol kaşının 6 santim üstünde bir kurşun deli­ği bulunmaktaydı. Eşi ise cenaze töreninden önce eşini cansız bedenine baktığında alnında hiçbir kurşun yarasına olmadığını ve başının arka tarafı kan içinde olduğu için ensesinden vurulmuş olabileceğini söylemektedir.

Tomris Özden, eşinin Mardin'de görev yaptığı sırada Veli Küçük ve ekibi tarafından JITEM'e girmesi yönünde baskı yapıldığını öne sürmüştür.[1] Bir PKK itirafçısının Özden'in çatışmada ölmediğini söylemesi ve askerlerinden birinin “Komutanımızı yanındaki asker öldürdü” iddiası[1] üzerine Rıdvan Özden suikastı dosyası 2009 yılında sivil savcılık tarafından yeniden açılmıştır.[2]Genelkurmay ise JİTEM iddialarını reddetmekte Aydın'ın PKK tarafından öldürüldüğünü savunmaktadır.

Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993'te Beechcraft B200 King Air tipi uçağın henüz aydınlanamayan nedenlerle düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Daha sonra Rıdvan Özden ve Bahtiyar Aydın gibi Bitlis'in ekibi içinde yer alan bazı yüksek rütbeli askerler görevi başında yaşamını yitirmişti.

NOT: 1) Kayseri-Pınarbaşı ilçesine bağlı Abaza (Aşuwa) köylerinden Altı kesek köyünü

Lo kıtlar bölümünde yazdık

NOT:2) Kayseri Pınarbaşı ilçesine bağlı  Abaza (Aşuwa) köylerinden Kılıçmehmet köyünü kılıçlar köyleri bölümünde yazdık
NOT:3Kayseri Pınarbaşı ilçesine bağlı Abaza (Aşuwa) köylerinden Karaboğaz (Aslan Hable) yi Aslan Hable köyü olarak yazdık.

Video Galeri

Fotoğraf Galerisi

Biyografiler

img25

Ömer Büyüka -Beygua-

img25

Papapha Mahinur Tuna

img25

Oktay Chkotua

img25

Fazıl İskender