Basın Bildirisi


Basın Bildirisi

Değerli basın mensupları

1864 sürgünü sonrası Abhaz diyasporasının oluştuğu ana eksen Osmanlı İmparatorluğu topraklarıdır. Ve günümüz sınırları ile izah edecek olursak Türkiye’dir.

Türkiye sınırları içinde Abhaz nüfusunun en yoğun yaşadığı kent Sakarya’dır. 40 civarında Abhaz köyü ve kent içi yerleşim birimleriyle, Abhaz kültürünün geleneklerinin ve yaşam biçiminin yansıtıldığı ve yaşatıldığı yer de Sakarya’dır. Sakarya için başka bir deyişle, Abhaz diasporasının en etkin merkezidir, diyebiliriz.

Sakarya kent tarihinde biz Abhazların 150 yıllık bir geçmişi var.

1960’lı yıllarla birlikte sanayileşmenin de etkisiyle, köylerden kente göç ile birlikte kentlerde Abhaz nüfusu da artmaya başlamıştır.

Kafkas Kültür Derneklerinin kuruluşu da bu döneme rastlaması tesadüf değildir. O günlerin Türkiye’sinde sınırlı özgürlükler nedeniyle bölgesel ve coğrafi adlarla dernek kurulmasına izin verilebiliyordu.

Bu anlamda Sakarya KKD’de 1967 yılında kurulmuştur.

Sakarya’da yaşayan Abhazlar’ın maddi – manevi büyük desteği ile kültürel ve sosyal alanda faaliyet gösteren Sakarya KKD, o dönemde pek çok alanda ilklerin yaşandığı yer olmuştur.

1975 yılında Abhaz diasporasından anavatan Abhazya’ya giden ve bugünkü ilişkilerin temelini oluşturan ilk grup Sakarya’dan Abhaz büyüklerimizdir.

1990 yılında Abhazya’nın başkenti Sohum şehri ile dünyada ilk kardeş şehir olan Sakarya’dır. O günkü belediye adıyla Adapazarı dır. O dönemin Adapazarı belediye başkanı rahmetli Ünal Ozan ve belediye meclis üyeleri ile Sohum şehri ziyaret edilmiş ve kardeşlik anlaşması imzalanmıştır.

Bu anlaşma çerçevesinde Abhaz heykeltıraş Vitali Ceniya Adapazarı’na davet edilmiş ve Sakarya’nın yetiştirdiği ünlü edebiyatçı S.F.Abasıyanık’ın heykeli Sakarya’ya kazandırılmıştır.

Abhazya’ya ilk öğrenci grubu Sakarya’dan Abhazya’ya gitmiştir.

Abhazya işgali sırasında ilk büyük miting Sakarya’da yapılmıştır.

Daha önce söylediğim gibi, düğünlerimizde pek çok cana mal olan silah atma olayının sonlandırılmasında Sakarya’nın önemi büyüktür.

Bunun gibi pek çok neden sayabiliriz.

 Abhazya 1992 yılında fiilen bağımsızlığını ilen etmiş, 2008 yılında da Rusya Federasyonu tarafından tanınmıştır. Rusya Federasyonun stratejik ortağı olan ve birleşmiş milletlere üye 7 ülkenin tanıdığı Abhazya’nın artık farklı sorunları vardır. Farklı sorunlara farklı çözümler üretilmesi gereken bir dönemden geçmekteyiz.

Artık, Abhazya’nın tanınması ve tanıtılması açısından Abhaz dernekleri ve federasyonu kurulmalıydı.

2008 – 2010 yılları arası Abhaz dernekleri ve A.Federasyonu kuruluş çalışmalarıyla geçti.

Ve Abhaz federasyonu 2010 yılında kuruldu. Sakarya KKD’nin de her iki federasyona üye olarak mevcut yapı içinde bu sorunlar aşılabilirdi. Fakat bu mümkün olmadı. S.KKD’nin o günkü yöneticilerinin uzlaşmaz katı tutumu nedeniyle Sakarya’lı Abhazlar, Abhaz federasyonu içinde temsil edilemiyordu.

Bu konuda 2014 yılına kadar pek çok girişimimiz oldu, fakat bir sonuç alınamadı.

2010 yılından 2014 yılı başlarına kadar bu çerçevede Sakarya’da camiamız içinde adı konmamış bir memnuniyetsizlik vardı.

SAKARYA ABHAZ DERNEĞİNE NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU:

Sakarya’da bir Abhaz derneğinin olmaması byük bir eksiklikti, başka bir deyişle büyük bir ihtiyaçtı, neden?

Dünyada kendi adımızla tanınan bir cumhuriyete sahip olan biz Abhazlar’ın diyasporasının en yoğun yaşadığı, Abhaz kültürünün en yoğun yaşatıldığı yer olan sakarya’da bir Abhaz derneğinin olmaması düşünülemezdi.

Rusya Federasyonu başta olmak üzere birleşmiş milletlere üye 7 ülkenin tanıdığı Abhazya’nın artık farklı sorunları vardı. Bu sorunlara farklı çözümler üretilmesi gerekiyordu.

Mevcut yapılar içinde, klasik dernekçilik anlayışıyla, 3-5 kişinin kontrolünde bir yapıyla yıllardır bir kültürel objenin ötesine geçemeyen Sakaryalı Abhazlar artık kentin siyasetinde de, ekonomisinde de söz sahibi olmak istiyorlardı. Bu potansiyeli harekete geçirecek bir yapıya ihtiyaç vardı.

Kısa zamanda halkımızın desteği ile büyük bir üye potansiyeline ulaşan derneğimiz, somut ve sonuç alıcı aktivitelerle böyle bir yapının ne kadar gerekli olduğunu ortaya çıkarmıştır.

İlk defa 600’ün üzerinde bir üye katılımıyla 1. kuruluş kongremiz gerçekleştirildi.

Normal siyaset sahnesinde bir araya gelemez denilen değişik partilerden 5 Sakarya milletvekili, BŞBB Zeki Toçoğlu, SÜ Rektörü M.Elmas, SATSO başkan yardımcısı Günay Çıkipa’nın da içinde bulunduğu Sakarya protokolünün, Abhazya’nın ve Abhazların tanınması ve tanıtılması çerçevesinde Abhazya’ya ziyaretin başarılması.

SÜ Rektörü M.Elmas beyin Abhazyada verdiği bir sözün peşini bırakmayarak, SÜ Abhazyalı öğrenciler için 10 kişilik kontenjanın ayrılması.

ADB seçimlerinde 4 adayın propaganda çalışmaları çerçevesinde , programlarını tanıtmaları açısından alt yapının oluşturulması.

ADB seçimlerinde Abhaz Dernekleri federasyonumuz ile birlikte Türkiye’de sandık kurularak, Abhazya’nın ve diasporanın geleceğini belirleyecek bir sürece gereken katkının sunulması ve 150 yıllık bir hasretin giderilmesi.

Bu sonuçlar karşısında rahatlıkla günümüzde gelişen şartlar ayrı örgütlenmenin gerekliliğini ortaya çıkarmıştır diyebilir, toplumsal ihtiyaçlarımızı karşılayamayan mevcut yapılar yerine farklı örgütlenme modelleri ihtiyacı ortaya çıkmıştır diyebiliriz.

Her toplum kendi örgütlenmesini tamamlayacak, kendi derneklerini kendi federasyonlarına kuracaklar. Şartlar oluştuğunda da K.Kafkas halklarının ortak politikaları çerçevesinde bir üst çatı örgütü kurulacaktır. Bununda adı ne olursa olsun bir konfederasyon olacak. İzlenecek yol budur. Bu olmalıdır.

Kuzey Kafkasya bölge halkları tarihsel, kültürel bağlarla birbirine bağlıdır. Bunu inkar etmiyoruz. Bu halkları bölmeye de kimsenin gücü yetmez.

Elbette, Kafkasya, Kuzey Kafkasya, Çerkez gibi terimler coğrafi, bölgesel tanımların dışında bizim için bir anlam taşımaktadır. Bugün geldiğimiz noktada bu terimler üzerinde pek çok tartışma yaşandığı da bir gerçektir. İçine neyi koyacağımız konusunda bir türlü karar veremediğimiz, birliktelik sağlayamadığımız terimler. Kafkasya dendiğinde Trans Kafkaslar da bu tanıma girermiş, Batı Kafkasya dediğimiz zaman Çeçenler dışarıda kalırmış, Kuzey Kafkasya dediğimiz zaman Abhazlar dışlanmış olursunuz. İçine neyi koyacağımız konusunda bir türlü karar veremediğimiz soyut kavramlar yerine, her toplum dünyada nasıl tanınıyorsa Çerkez isek Çerkez olduğumuzu, Adige isek Adige olduğumuzu, Abhaz isek Abhaz olduğumuzu belirtmekten çekinmeyelim.

Her toplum kendini nasıl ifade etmek istiyorsa öyle etmeli diye düşünüyorum. Bundan kimseye zarar gelmez.

İSTİŞARE TOPLANTISI:

Evet, en doğru kararı halkımız ve ayhabılarımız verecekti. Başta ayhabılarımız olmak üzere her köyden, her bölgeden insanımız olmak üzere 2014 Şubat ayı başında istişare toplantımızı gerçekleştirdik.

Camiamız büyük bir ilgi göstermişti. Katılım yüksekti. O toplantıda her türlü düşünce dile getirildi, tartışıldı, konuşuldu. Ve toplantı sonunda büyük bir coşku ile Sakarya’da bir Abhaz Derneği kurulması kararı çıktı.

Halkımız içinde benim ve arkadaşlarımın bulunduğu 25 kişiyi kurucu üye olarak seçti ve Sakarya’da bir an önce Abhaz Derneği kurulması konusunda görevlendirdi.

Yanlış bir yolda olmadığımız camiamızın bize verdiği güven destekle bir kez daha anlaşılmıştı. Büyük bir heyecan içindeydik. Bu görevi alan kurucular kurulumuzla birlikte dernek binamızı tuttuk. Tüzüğümüzü ve yasal prosedürü tamamlayacağımız ilk toplantımızı yaptık.Sakarya’da yaşayan Abhaz halkının isteği doğrultusunda 21.Şubat.2014 tarihinde kuruluş dilekçemizi Sakarya valiliğine verdik.

Artık 15.Haziranda yapacağımız 1. kuruluş kongremize kadar toplumumuzu bilgilendirme ve örgütlenme çalışmalarına hız vermeliydik.

Sakarya genelinde ulaşılamayan köy ve insanımız kalmamalıydı. Görev bölümü yaparak gençlik ve kadın komisyonlarımızı da oluşturarak yola koyulduk.

ZİYARET EDİLEN KÖYLERDE HALKIN YAKLAŞIMI NASILDI:

Kongre tarihine kadar 20’nin üzerinde köy ve kent içi yerleşim birimlerimizi, bilgilendirme ve örgütlenme çalışmaları çerçevesinde ziyaret ettik.

Her gittiğimiz yerde büyük bir çoşku ile karşılandık. Toplumumuzun talepleri ile yeni oluşumun yapısı örtüşmüştü.

Bu toplantılarda bazen azda olsa, bölünüyor muyuz? Endişesi taşıyan düşüncelerde dile getiriliyordu.

O düşüncelere karşıda saygılı olduğumuzu belirtiyor. Tarihsel ve kültürel bağlarla birbirlerine bağlı olan, aynı sevinci, aynı acıyı ortak yaşayan, aynı geleneklere sahip bu toplumları bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini anlatmaya çalışıyorduk. Sakarya’da bir Abhaz derneğinin kurulmasının geldiğimiz noktada bir zorunluluk, bir ihtiyaç olduğunu somut gerekçelerle ortaya koyuyorduk. Bunu bir zenginlik olarak görülmesi gerektiğini, SKKD ile ortak projeler gerçekleştirebileceğimizi, birlikte çalışmamızın önünde bir engel olmadığını her iki yapının da bizim olduğunu her toplantıda dile getirdik. Topluma her zaman olumlu mesajlar vermeye çalıştık.

Artık Türkiye’de Kafkas derneklerinin işlevi tamamlandı. Günümüz dünyasında toplumlar artık kendi adları ile kendi özgür iradeleri ile örgütlenmelidir.

Türkiye de artık Adige, Çerkez ve Abhaz adıyla derneklerimiz kurulmaya başlandı.

Bizler Sakarya’da her platformda her iki dernek açısından her zaman olumlu mesajlar vermeye çalıştık.

KONGRE SÜRECİ:

Sad’ın kuruluşu hem Sakarya’da, hem Türkiye’de ve hem Abhazya’da büyük bir coşku ile karşılandı. Halkımızın desteği ile 4 aylık kısa bir sürede 1.000 üyenin üzerine çıkıldı.

Büyük bir beklenti vardı. Bu beklentinin karşılığı ses getirecek güçlü bir karşılık bulmalıydı.

Daha önce 8.Haziranda yapmayı düşündüğümüz 1. kuruluş kongremizi, Sakarya Protokolünün Abhazya ziyareti nedeniyle 15.Hazirana ertelemek zorunda kaldık.

Değişik partilerden 5 Sakarya milletvekili, SBŞBB, SÜ rektörü, Satso başkan yardımcısı olmak üzere yapılacak Abhazya ziyareti bizim içinde önemliydi. Abhazya’nın tanınması ve tanıtılması için önemsediğimiz bu ziyaret gerçekleştirilmiştir.

Bu ziyaret çerçevesinde Abhazya’ya gittiğim de SAD’ın kuruluşunun Abhazya’da da büyük bir coşku ve sevinçle karşılandığına şahit oldum. Yetkilileri kongremize davet ettim.

Ciddi bir kongre hazırlık devresi geçirdik. Daha önceki derneklerimizin kongrelerinde olduğu gibi 40 – 50 kişilik bir kongre olmamalıydı.

Nitekim yaz sezonu olmasına rağmen, aynı tarihlerde 5 ayrı yerde düğünlerimizin olmasına rağmen 600’ün üzerinde üyenin katılımıyla gerçekleştirdik. Abhazya’dan içinde Demografya başkanının ve Abhaz Parlamenterlerinin bulunduğu 20 kişilik bir delegasyonun kongremize katılımını sağladık. Yine içinde Sakarya milletvekillerinin bulunduğu Sakarya Protokolu’nun katılımını sağladık.

Yine bu kongrede ilk defa Abhazya Devlet Başkanlığı seçimlerinin Türkiye’de sandık kurularak gerçekleştirilmesi gerektiğini kamuoyuyla paylaştık. Ve Abhaz Parlamentosuna çağrı yaptık.

Evet, Kongre günü büyük bir heyecan içindeydik, fakat hiçbir zaman endişe duymadık.

Halkımızın bu oluşuma sahip çıkacağını biliyorduk. Bunu bir kez daha görmüş olduk.

KONGREDEN GÜNÜMÜZE:

Artık konuşma zamanı geride kalmıştı. İş yapma dönemi başlamıştı. Yarattığımız heyecan çalışmalarda karşılık bulmalıydı.

Yeni bir yapılanma ile yola çıktık. Yarım kalan örgütlenme çalışmalarını tamamlamalıydık. Bu çalışmaları sürdürürken, hem bizim, hemde federasyonumuzun Abhazya Parlamentosu nezdinde yürüttüğü çalışmalar sonuç vermiş. 25. Ağustosta yapılacak ADB seçimlerinde Türkiye de sandık kurulmasına karar verilmişti.

 

Video Galeri

Fotoğraf Galerisi

Biyografiler

img25

Ömer Büyüka -Beygua-

img25

Papapha Mahinur Tuna

img25

Oktay Chkotua

img25

Fazıl İskender