BAŞKAN ORAL KOBAŞ'IN 5. OLAĞAN GENEL KURUL KONUŞMASI

Sayın Başkan, Değerli Büyüklerim,

Sayın Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanım, Sayın Abhazya Cumhuriyeti Tam Yetkili Temsilcim ve saygıdeğer yardımcıları, Sayın Dünya Abaza Kongresi Türkiye Temsilcim, Sayın Abhaz İş İnsanları Temsilcim, Sayın dernek başkanlarım, Sakarya Abhaz Derneğinin saygıdeğer üyeleri, değerli konuklar.

Hepinizi saygı ile selamlıyorum.

2014 yılında Sakarya Abhaz Derneği olarak yola çıktık, yaklaşık dokuz yıl sonra, bugün kendi binamızda 5. olağan genel kurulumuzu yapıyoruz.

Tüm camiamıza hayırlı olsun.

Takdir edersizinki; bu süre zarfında, üzerinde en çok durduğumuz, bizi en çok heyecanlandıran kültür merkezi inşaatımız oldu. Bu proje ile birlikte, tüm yönetim kurulu arkadaşlarımla yeni ve güçlü bir başlangıç yapmayı, toplumumuz adına hep hayal ettik.

Yapı kullanım iznini aldığımız ve yatırıma 2019 yılında başladığımız Sakarya Abhaz Derneği Kültür merkezinin taban alanı 535 m2 olmak üzere kapalı alanı 1.070 m2’dir.

Binamızın üzerinde kurulu olduğu arsa 6.000 m2 civarındadır. Kesin hesap çıkmamakla birlikte; arsa, bahçe düzenlemeleri ve demirbaş niteliğindeki henüz gerçekleşmeyen yatırımlar hariç; hibe malzemeler ile birlikte rayiç fiyatlarla, yatırımın toplam maliyeti 10 milyon TL’nin üzerinde gerçekleştiğini söyleyebilirim. Bu süreç içinde hiçbir zaman insanlarımızın maddi-manevi desteğinden mahrum kalmadık. Kısaca, yatırımın finansmanı tamamen halkımızın katkılarıyla sağlanmıştır.

Geldiğimiz noktada eksiğimiz var mı, var. Gördüğünüz gibi bahçe düzenlemesi devam ediyor. Balo salonu, mutfak, sekreter odası, üst kat yönetim odası, derslikler ve Apsınra dans salonu ile ilgili dolap ve demirbaş eksiklerimiz olacak. Bu arada, daha sonraya bıraktığımız kış bahçesi projemizin de olduğunu söylemeliyim.

Hedefimiz bu eksiklikleri yine elbirliği ile halledip, toplumumuzun her kesimini kucaklayacak, kültürümüzü yaşatacak ve ayrıca gelir getirici bir işlev görecek bu yapıyı bir an önce eksiksiz hayata geçirmek olacaktır. Sakarya Abhaz Derneği olarak nihai hedefimizin de kültür merkezi mülkiyetini tamamen üzerimize geçirmek olacaktır.

Sakarya Abhaz Derneği kültür merkezi resmi açılışını Eylül ayı ortalarında planlamakta olduğumuzu da söylemek isterim.

Artık açılış ile birlikte, bende bugüne kadar onurla taşıdığım kurucu başkanlık görevimi sonlandırmak istiyorum.

Değerli hazirun, sürgünden itibaren 159 yıllık süreçte, maalesef ciddi bir şekilde asimile olmuş durumdayız. Diasporada yaşayan yok olmamaya direnen bizler dilimizi, kültürümüzü kaybediyoruz. Bu değerleri geleceğe taşıyabiliyorsak toplum olarak var olabiliriz. Dil unutulunca kültür ve kimlikte yok olur. Bu konuda sorunlarımız var ama karamsarlığa kapılmamak lazım. Hem kültür merkezlerimizi işlevsel hale sokarak, hem de kendi adımızı taşıyan “Bağımsız Abhazya Cumhuriyeti” avantajımızı kullanarak bu sorunların üstesinden gelmeliyiz.

Çok önemsediğim lobi konusunda da kısaca söyleyeceklerim var. Bu konuda eksikliklerimizi hızla gidermek zorundayız. Sır değil; Gürcistan devletinin büyükelçilikleri kanalıyla Abhazların diaspora ile anavatan ilişkilerini koparmak, diasporadaki Abhaz halkının yaşam alanlarını daraltmak ve etkisiz hale getirmek gibi bir misyonları var. Bu konuda boş durmuyorlar. Bizlerde örgütlü gücümüz olan derneklerimiz ve Abhaz Dernekleri Federasyonu olarak yalnız kültürel anlamda değil, üreteceğimiz politikalar ile bir siyasi baskı unsuru olarak etkili olabilmeliyiz.

Ukrayna Rusya savaşının başlangıcında da görüldüğü gibi; Abhazya davasının haklılığını ne Türkiye’de nede dünyada yeterli bir şekilde anlatamadık. Gürcistan tezlerinin dünyada kabul görmekte olduğunu ve aleyhimize enformasyonun artarak devam ettiğini görebiliyoruz. Tezlerimizi ve hakkımızla kazandığımız bağımsızlık savaşı “Ayaayra” yı her platformda anlatma beceresini göstermeliyiz. Abhazya tezlerini savunan, destekleyen adımlar atılmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.

Hazır federasyon başkanımız ve temsilcimizde burada iken; diaspora olarak; Abhaz düşünce kuruluşları mı kurulur, diaspora politikaları istişare kurulu mu kurulur, akademisyenlerimizi-araştırmacılarımızı yeterli donanıma sahip insanlarımızı bir araya getirip, kurumlarımızla birlikte bilimsel çalışmalarla Abhazya davasına destek mi verilir. Konferans, sempozyum, paneller, çalıştaylar düzenleyerek, Abhazya ile ortak çalışmalar mı yapılır. Kısaca bu konuyu da masaya yatırmamız gerekiyor.

Son olarak Kefken olayına değinmek istiyorum;

Sürgünün 159’cu yılında Kefken zaten Abhaz mezarlıklarıyla, mağarasıyla, bulunduğu konum itibarıyla, büyük sürgünü en iyi yansıtan bir bölgedir.

Ayrıca, bugün Sakarya ve çevresinde yaşayan Abhazların büyük çoğunluğu Kefken’de karaya çıkanların, açlık ve hastalıklar sonucu yaşamlarını yitirmeyip sağ kalabilenlerin torunlarıdır.

Abhaz Dernekleri Federasyonu ve Kocaeli belediyesi iş birliği ile önemli bir iş başarılmıştır. Kefken, bu yıl “Kesıpha Elif Sürgün Anıtı” nın açılması ve kültürel alanın düzenlenmesiyle artık büyük sürgünün gerçek sembolü olmuştur.

Hem gelecek kuşaklarımız hem de insanlık tarihinin en acı olaylarından biri olan büyük sürgünün, dünyaya duyurulması açısından önemli bir mesafe alındığını düşünüyorum. Başta federasyonumuz olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

Değerli katılımcılar, Sakarya Abhaz Derneğinin 5. olağan genel kurulunu şereflendirdiniz, herkese saygılar sunuyorum.

Oral Kobaş (Bganba) (04.06.2023)