Sakarya Abhaz Derneği Olağanüstü Genel Kuruluna Hitaben


Sakarya Abhaz Derneği Olağanüstü Genel Kuruluna Hitaben

 

Sayın başkan, değerli büyüklerim, Sakarya abhaz derneğinin saygı değer üyeleri, değerli misafirler hepinizi saygı ile selamlıyorum.

Bugün olağanüstü genel kurulumuzu yaparak 14.Kasım.2021 tarihinde yapılacak Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Kurulunda, Sakarya Abhaz Derneğini temsil edecek delegelerimizi tespit ettik. Camiamıza hayırlı olsun.

Bugün seçtiğimiz delegelerimiz yalnız kasım ayında yapılacak federasyon genel kurulunda oy kullanmakla kalmayacak. Önümüzdeki iki yıllık süreçte de görevlerini sürdüreceklerdir. Federasyonun olası tüzük değişiklikleri, çalıştay vb. olağan üstü genel kurullarına katılabilecek ve görüş bildirebileceklerdir. Sizlerden isteğim, iki ayrı liste ile yapılacak 14.Kasımdaki Federasyon Genel Kuruluna eksiksiz katılmanızdır.

Sayın Katılımcılar, Sakarya Abhaz Derneğinin kuruluş öyküsünü kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum:

Sakarya, Abhaz Diasporasının hem nicelik olarak, hem de kültürel anlamda en etkin merkezlerinin başında gelir. Dünyada kendi adımızla tanınan özgür ve bağımsız bir cumhuriyete sahip olduktan sonra, 2014 yılında Sakarya’daki bu potansiyelimizi harekete geçirmek üzere yola çıktık.

Sakarya’da yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız vardı. Halkımızın katıldığı bir dizi istişare toplantılarından sonra, güçlü ve örgütlü bir STK olmak adına, yeni bir mücadele anlayışıyla, 21 Şubat 2014 tarihinde arkadaşlarım ve ben SAD’ı kurduk. Altı ay içinde yapmamız gereken birinci kongremize kadar ilk etapta yirmi civarında yerleşim birimimizi ziyaret ederek örgütlenme çalışmalarına başladık.

Yine bu dönemde, kongremize kadar ilk icraatımız diyebileceğimiz, vekilimiz Engin Özkoç ile üzerinde çalıştığımız bir projeyi hayata geçirme fırsatı bulduk.

Parti ayırımı gözetmeksizin tüm Sakarya milletvekilleri, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı, Sakarya Üniversitesi Rektörü, Sakarya Tic. Ve san. Odası bşk. Yardımcısı olmak üzere üst düzey bir heyetle Abhazya’ yı ziyaret ettik.

Bu ziyaretin sonuçları bizler için çok olumlu olduğu için söyleme ihtiyacı hissediyorum. Bu ziyarete rektörümüzün katılımı Sakarya üniversitesinde Abhazyalı öğrencilerimize kontenjan ayrılmasını, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın katılımı da kültür merkezimizle ilgili daha sonra yer tahsisatı almamızı sağlamıştır. Ayrıca parlamenterlerimizin katılımı ve yerinde bilgilenmeleri sayesinde TBMM’de ilk lobimizi oluşturma fırsatı bulduk.

Yine Abhazya dönüşü örgütlenmemizi tamamlayarak birinci kongremizi gerçekleştirdik. Kongreleri, katılım ve protokol çerçevesinde her zaman önemsedik. Hele, hele birinci kongremiz bizim için çok önemliydi. Sıradan bir kongreyle faaliyetlerimize başlamak istemiyorduk. Camiamızda, basında, Abhazya da, Türkiye’de, Sakarya’da ses getirecek bir kongre olmalıydı. Nitekim, Abhazya’yı ziyaret eden tüm milletvekillerimizin, Sakaryalı yerel yöneticilerimizin, Abhazya’dan gelen, içinde bakan ve temsilcilerimizin olduğu 20 kişilik bir delegasyon grubunun katılımıyla, halkımızın hınca hınç doldurduğu salonumuzla birinci kongremizi büyük bir coşku ile gerçekleştirerek faaliyet sürecimizi başlattık.

Saygıdeğer delegeler;

2014 yılında Sakarya Abhaz Derneğini kurarak, kurucu başkan olarak başladığım bu onurlu görevim bugüne kadar devam etti. Bu süreç içinde pek çok çalışmayı ve projeyi hayata geçirme fırsatı bulduk. Kadınlarımız, Ayhabılarımız ve gençlerimizle güçlü bir potansiyel oluşturduk.

Gerçekleştirdiğimiz projeler içinde, bizi en çok heyecanlandıran Sakarya Abhaz derneği Kültür Merkezi inşaatımız oldu. Bizler için, hiçbir şey kolay değildi, bu süreçte pandemi nedeniyle kolay olmadı. Kültürümüzü yansıtan, sevinçle sarıldığımız bu proje ile birlikte Sakarya’nın daha güçlü bir kurumsal yapıya kavuşacağını hep hayal ettik. Yeni ve daha güçlü bir başlangıç için toplumumuz adına buna gerçekten ihtiyacımız vardı.

Kültür Merkezimizin bugünkü güncel fiyatlarla maliyeti 4,5 / 5 milyon tl civarında ve 6 bin m2’lik arsamız ile birlikte 10 milyon Türk lirası bir yatırımdan söz ediyoruz. Bu yatırım bizi heyecanlandırmasında, kimi heyecanlandırsın.

Kendimizi ifade edebileceğimiz, tüm faaliyetlerimizi düzenli bir şekilde sürdürebileceğimiz, balo salonu, mutfağı, Apsınra dans salonu, Abhaz kafesi, kütüphanesi, kreşi, ana sınıfı ve derslikleri ile gençlerimiz ve çocuklarımız için bir okul niteliğinde olabilecek bu yapı için, mevcut olanaklarımızı sonuna kadar ortaya koyduk, halkımızla birlikte inşa ettik. Nasip olursa en kısa zamanda toplumumuzun kullanımına açarak, geleceğimiz olan, çocuklarımıza miras olarak bırakmak istiyoruz.

Sakarya Abhaz Derneği Kültür Merkezinin devreye girmesi ile birlikte diasporada yeni bir umut ışığına sahip olacağımızı düşünüyorum.

Saygıdeğer katılımcılar bu yıl haziran ayında yaptığımız SAD genel kurulunda, kongremize hitaben başkan olarak son kez karşılarında olduğumu, kültür merkezimizin bitirilmesi konusunda da son aşamaya geldiğimizi, ruhsat ve bürokratik işlemler nedeniyle bir süre daha görevde olacağımı, daha sonra görevi genç arkadaşlarıma bırakacağımı açıkladım.  Ve yürüttüğüm bu kutsal görevin başka bir aşamasına geçmek için izin istedim.

Diasporadaki kardeşlerimizle, birlikte büyümek adına, anavatanımızın hakkını, hukukunu, varlığını duyurmak adına, sürgünde topraklarını kaybeden soydaşlarımızın sesi olmak ve dünyaya özgür ve bağımsız Abhazya’nın dalgalanan bayrağını tanıtmak adına, hiç kimsenin inkar edemeyeceği kurumsal yapımızla, herkesin saygınlığını kazanan bir mücadele anlayışımızla, ekibim ve ben, benden önce mücadele eden değerli federasyon başkanlarından bayrağı teslim almak için, kasım ayında yapılacak Abhaz Dernekleri Federasyonu yönetimine talip olduğumuzu, açıkladım.

Abhaz Dernekleri Federasyonu, Türkiye Abhaz diasporasının çatı örgütlenmesidir. Türkiye’de yaşayan Abhazların en büyük örgütlü gücüdür. Öyle olması gerekir. bu nedenle; Abhaz Dernekleri Federasyonu diasporanın en büyük örgütlü gücü ise, daha önce elde ettiği kazanımlarını kaybetmeyerek, onların üzerine yeni kazanımlar elde ederek yoluna devam etmelidir. Bu kurumdan beklenen budur.

Sayın başkan, değerli delegeler. Abhaz camiası olarak pek çok sorunumuz var.bu sorunların üstesinden gelecek bir anlayışla ekibim ve ben hazırlıklarımızı yapıyoruz. 

İlk olarak Abhaz Dernekleri Federasyonu’nu kurumsal bir yapıya kavuşturacak bir anlayışa ihtiyacımız var.

Tüm yönetimin ve diğer organların, yetki ve sorumlulukların tespit edildiği, görev tanımlarının yapıldığı, nihai kararların istişare edilerek alındığı ve bunu bir sistem haline getirildiği bir anlayışı ortaya koymayı düşünüyoruz. Bu, federasyon yönetimlerinin değişmeleri halinde kaldığı yerden, yeni gelişen olaylara adapte olarak gelişimini sürdürmesi demektir.

Örgütlenme konusunda söyleyeceklerimiz var;

Bugün itibarıyla Abhaz dernekleri federasyonu bünyesinde 17 dernek temsil edilmektedir. Dernek açmak, tabela asmak iyidir, fakat bu toplumumuzu kucaklamak açısından yeterli değildir. Bunun sonunu iyi getiriyor olmanız, derneklerimizi yüksek standartlara kavuşturmanız gerekmektedir.

Derneklerimiz ile iletişimin eksiksiz sağlanması, derneklerin üye sayılarının arttırılarak örgütlenmenin tabana yayılmasının sağlanması, istihdam, yardımlaşma ve eğitim bursları konusunda öncülük yapılması, anadilde eğitim konusunda devlet desteği ve eğitmen destekleri sağlanması, derneklerin klasik dernekçilik anlayışlarının dışında, bulunduğu kentlerde sosyal, kültürel vb. faaliyetler konusunda aktif rol almalarının sağlanması ve derneklerin mali yapılarının güçlendirilmesi, gelir getirici işletmeler konusunda gereken çalışmaların yapılması şeklinde özetleyebiliriz.

Mali yapılarının güçlendirilmesini önemsiyoruz. Çünkü, pandemi nedeniyle ertelen derneklerimizin genel kurullarını takip ettiğim kadarıyla, genel kurullarında açıkladıkları iki, üç yıllık bütçelerine bakıyoruz. SAD’ın açıkladığı aylık bütçenin yarısına bile yaklaşmıyor. bu bütçe ile ne yapabilirsiniz, hangi faaliyetleri icra edebilirsiniz, ancak rutin lokal giderleriniz, kiradaysanız belki kiranızı karşılayabilirsiniz. Başka, faaliyetleriniz yok, çünkü ayıracağınız başka kaynağınız yok.

Derneklerimizin Düzce Ve Sakaryada olduğu gibi kültür merkezi vb. ciddi projelere destek verecek, bu projelere sahip çıkacak, uzaktan seyretmeyecek, taşın altına elini sokacak, ortak kampanyalar düzenleyecek bir genel başkan ve yönetime, kısaca derneklerin federasyonu olacak bir yapılanmaya ihtiyacımız var.

Dil, Kültür, Kimlik Konusuna Gelirsek;

En önemli sorunlarımızdan biridir. Sürgünden itibaren 157 yıllık bu süreçte maalesef ciddi bir şekilde asimile olmuş durumdayız. Diasporada yaşayan, yok olmamaya direnen bizler dilimizi, kültürümüzü kaybediyoruz. Bir toplum, tüm değerlerini geleceğe taşıyabilirse var olur. Dil konuşulmayınca süreç içinde kültür ve kimlikte yok olur.

Her zaman çarpıcı olsun diye verdiğim bir örnek var. hiçbir şey yapmazsanız, nicelik ve kültürel anlamda en yoğun yaşadığımız Sakarya ve Düzce de bile kırk, elli yıl sonra Abhazca konuşan kimseyi bulamazsınız. Bunun için hiçbir şey değil, bir şeyler yapacağız. İşimiz zor olsa da çağımızda yeni dil öğrenme metotları gündemde, o metotları geliştirebiliriz. Bakın Sakarya da 4’ü köylerde olmak üzere 6 sınıf açarak, dönem sonunda 150 öğrencimize sertifika verdiğimiz çalışma dönemleri olmuştur. Ama bu yeterli değildir. Bunun devamlılığı esas olmalıdır. Ara verirseniz pandemi döneminde olduğu gibi, tekrar yeniden başlamak zorundasınız. Devamlılık da tek başına yeterli değildir. Bu çocuklarımızı, yaz kamplarıyla her yıl sistemli bir şekilde Abhazya’ya göndermelisiniz. Orada kendi yaşıtlarıyla, akrabalarıyla bir araya gelmelerini sağlayarak kimlik bilincini kalıcı hale getirmelisiniz.

Özellikle Sakarya ve Düzce derneklerimizin çok amaçlı kültür merkezlerinin bitirilmesi ile bu kentlerimiz pilot bölge anlayışıyla kreşten başlamak üzere, dil ve kültür çalışmalarının devamlılığını sağlayacak bir anlayışı ortaya koymak istiyoruz. Bu konuda devletimizin verdiği yasal hakları da sonuna kadar kullanmak istiyoruz. Bu konuda sorunlarımız var ama karamsarlığa da kapılmamak lazım, destek alacağımız kendi adımızı taşıyan bağımsız bir cumhuriyetimiz var. Bu avantajımızı da sonuna kadar kullanmalıyız. Abhazya Cumhuriyeti Geri Dönüş Devlet Komitesi ile birlikte, dil konusunda, yüz yüze eğitmen ihtiyacı konularında sonuç alıcı çalışmalar yapacağız.

Lobi faaliyetleri;

Lobi faaliyetlerimizin yetersiz oluşu en büyük eksiğimiz. bakın bu konuda, Gürcistan büyük elçiliğinin Türkiye’deki tek etkin görevi Abhazların diaspora ile anavatan ilişkilerini koparmak, diasporadaki Abhaz halkını etkisiz hale getirip yalnızlaştırmaktır.

Bunu Türkiye cumhuriyeti hükümeti ve dışişleri bakanlığına baskı yaparak, Türkiye’deki her etkinliğimize kısıtlama getirerek, yaşam alanlarımızı daraltarak yapmaya çalışıyorlar.

2014 yılında kurulan Sakarya Abhaz Derneği üzerinde bu lobinin ciddi baskısı olmasına rağmen, başta belediyeler ve valilikler olmak üzere, ticaret odaları, YÖK vasıtasıyla üniversiteler ve tüm kurumlara resmi yazı yazarak, Sakarya Abhaz Derneği’nin her türlü faaliyetlerini engellemeye çalıştılar. Buna rağmen, mücadelemizle belediyeden kültür merkezimiz için yer tahsisi aldık. Sakarya üniversitesinden öğrencilerimiz ile ilgili kontenjan hakkı aldık. Salonlarınızı kullandırmayın, etkinliklerinde Abhaz bayrağı kullanmalarına izin vermeyin dedikleri kurumların hem salonlarını kullandık hem de taviz vermeden Abhaz bayrağı ile etkinliklerimizi, gösterilerimizi toplumumuzun gözü önünde sonuna kadar gerçekleştirdik.

Bu konuda bir başka örnek de vermek istiyorum. 2015 yılı ekim ayında Gürcistan’ın Türkiye büyük elçisi, yanında sürgündeki sözde Abhazya otonom cumhuriyeti başkanı olarak lanse edilen vakhtang kolbaya adlı zat ve heyetinin Sakarya’ya geleceği ve yerel yöneticilerle (vali, belediye başkanı, rektör, tic. odası başkanı) görüşeceğini tesadüfen öğendik. Dikkatinizi çekerim; Gürcistan bağlı otonom Abhazya cumhuriyetinin sürgündeki devlet başkanı. Bu heyet belirli bölgelerde gövde gösterisi yaptı, ama asıl hedefleri Sakarya idi.

Kısa zamanda milletvekillerimiz, tic. odasındaki temsilcilerimiz ve partili arkadaşlarımız ile ne yapabiliriz diye bir araya geldik. Bu ziyaretin bir provokasyon olduğunu, Sakarya’nın karıştırılmak istendiğini, buna müsaade etmeyeceğimizi, gerekirse valiliğin önünde protesto ve basın toplantısı yapacağımızı, bizi zorlamamaları gerektiğini açık bir dille ortaya koyduk. Nitekim her koldan yaptığımız baskılar sonuç vermiş, belediye başkanımız bu toplantıya katılmamış, sayın vali bu saatten sonra gelmeyin demek diplomatik teamüllere uymaz, ama size söz veriyorum, bu heyetin gelişi ile ilgili hiçbir bilgi basına çıkmayacak, bir çay ikram edip göndereceğiz demek zorunda kalmıştır. Nitekim olay valinin söylediği gibi oldu. Basında ve Sakarya’da hiçbir iz bırakmadan çekip gitmek zorunda kaldılar.

Bu örnek, bu tür lobicilik konularında neyi nasıl yapmamız gerektiğini yerel bazda da olsa göstermiştir diye düşünüyorum. Sakarya Abhaz derneği bu provokasyona sessiz kalsaydı, neler olabileceğini bir düşünün, buna müsaade etmedik.

 Taviz vererek, teslimiyetçi bir politika izleyerek bir yere varamazsınız. SAD’ın yerelde başardığını federasyonumuz Türkiye genelinde başarmak zorundadır. Yetkililerin, bayrağınızı kullanmayın dediklerinde, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü dediklerinde, dostlar alışverişte görsün misali, cılız ses çıkarmayacak bir federasyon anlayışına ihtiyacımız var.

Sonuç olarak, Abazalar yok sayılacak bir toplum değildir, Türkiye diasporasının en büyük örgütlü gücü olması gereken Abhaz Dernekleri Federasyonu, yalnız kültürel anlamda değil, izleyeceği ve üreteceği politikalarla bir siyasi baskı unsuru olarak da etkili olabilmeli ve hem Türkiye’deki hem de Abhazya’daki muhataplarının ciddiye alacağı bir kurum olmalıdır. Federasyonumuzun yeni yapılanması buna göre dizayn edilmelidir. 

Abhazya Konusunda Söyleyeceklerimiz;

 Abhazya Cumhuriyetinin tanınması çerçevesinde güçlü lobi faaliyetlerinde bulunmak. Başta Abhazya Cumhuriyeti Geri Dönüş Devlet Komitesi olmak üzere, Abhazya kurumları ile federasyonumuz arasında yapılan protokolleri sonuç alacak şekilde ele almak.

Abhazya’ya direk ulaşımın sağlanması konularında sonuç alıcı çalışmalar yapmak.

Abhazya ile geçmişte yapılan kardeş şehir protokollerini canlandırmak ve yenilerini katmak istiyoruz.

Bu arada her zaman gündemimizde olan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Abhaz heykeltıraş Vitali Ceniya’nın eseri olan, Sakaryalı, ünlü edebiyatçımız Sait Faik Abasıyanık’ın heykelinin hak ettiği yer olan Sakarya Abhaz Derneği Kültür Merkezi bahçesinde, düzgün bir şekilde sergilenmesi konusunda girişimlerimiz sonuç vermiş, nitekim bu konuda yetkili olan Sakarya Ticaret Ve Sanayi Odası Turizm Komitesi Ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı, iki gün önce yine bu binada yapılan toplantıya Sakarya Abhaz Derneği Başkanı Olarak beni davet etmişlerdir. bu toplantıda, derneğimiz ile yapılacak protokolde neler yer alması konusunda kendileri ile görüş birliğine vardık.

2022 yılının Sait Faik Abasıyanık yılı olması düşünülüyor, Fazıl Say’ın getirilmesi düşünülüyor. Fazıl Say’ın oratoryosunu Grizmaya’nın seslendirdiğini düşünebiliyor musunuz. çok mu ütopik düşünüyorum. Kısaca bu olayın Sakarya’da ve Türkiye’deki varlığımıza önemli değer katacağını düşünüyoruz.

157 yıllık diaspora tarihimizin en önemli olaylarından biridir. 2014 yılında Abhazya devlet başkanlığı seçimlerinin İstanbul’da sandık kurularak, Türkiye’deki Abhaz diasporasının seçimlere katılımını, tüm baskılara rağmen sağlamak önemli bir kazanımdır. 2014 yılında en olumsuz şartlarda gerçekleştirdiğimiz seçimleri beş yıl sonra 2019’da gerçekleştirememek, diasporanın katılımını sağlayamamak çok net söylüyorum, bir geri adımdır. 2014 yılındaki seçimlerin gerçekleştirilmesini nasıl federasyonun başarı hanesine yazıyorsak, beş yıl sonra 2019 yılında bunu gerçekleştirememekte federasyonun başarısızlığı hanesine yazabilmeliyiz. Abhazya devlet başkanlığı seçimlerinin Türkiye’de yapılmasını, bu kazanılmış hakkımızın kesintisiz bir şekilde uygulanmasını sağlayacak bir federasyon anlayışına ihtiyacımız var.

Bizler diaspora toplumuyuz. demografik sorunları olan bir cumhuriyetimiz var. Bu anlamda diasporanın anavatana ihtiyacı olduğu kadar, anavatımızında diasporaya ihtiyacı var.

Abhazya Cumhuriyeti ile yeni projeler oluşturacak, pek çok projeyi hayata geçirecek bir vizyona ihtiyacımız var. Örneğin, Abhazya Cumhuriyeti geri dönüş devlet komitesi ile Abhazya üniversitesi arasında bir protokol yapıldı. Bu protokole göre Abhazya dışında yaşayan öğrencilerimiz, Abhazya devlet üniversitesinde sınavsız lisans eğitimi alma hakkına sahip olacaklardır. Bu güzel bir gelişme fakat yeterli değil.

Abhazya nasıl bir turizm ülkesi ise, Sohum kentinin de bir üniversite kenti haline getirilmesi gerekmektedir. Düşünün; Abhazya devlet üniversitesinin, Moskova üniversiteleri ile iş birliği yapıp uluslararası standartlara sahip bir üniversiteye dönüştürüldüğünü, aynı zamanda bu üniversitemizin lisans diplomalarının,  denkliğinin tüm dünyada geçerli olduğunu. Bunların yapılması Abhazya devlet üniversitesini çok cazip hale getirecek ve diasporadan binlerce öğrencimizin Abhazya’ya gelmesi sağlanacaktır. Binlerce öğrencimizin en az beş yıl Abhazya’da kalması sağlanacak, anadillerinin yanında Rusça dahil, birkaç yabancı dil daha öğrenecekler. Çevreleri ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde kurulacak gönül bağının yanında çifte vatandaşlık yoluyla Abhazya’nın demografik yapısına katkısı, ekonomiye katkısı, büyük bir potansiyel yaratacaktır. Bu ve benzeri projelerin ciddiye alınarak, hayata geçirilmesi, pek çok sorunumuza çare olabilecektir. Abhazya yönetiminin de bu tür projeleri desteklemesini sağlayacak, bizleri ciddiye almalarını sağlayacak, bir federasyon anlayışına ihtiyacımız var.

Siyasallaşma ve Kardeş STK’lar İle İlgili Söyleyeceklerimiz;

Siyasallaşma konusunda STK’larımız bazında yapabileceklerimiz var; kültürümüzün yaşatılması, varlığımız ve kimliğimiz ile ilgili haklarımızın yasalarla güvence altına alınması için ayrışmadan örgütlü bir şekilde mücadele etmemiz gerekiyor. Bunun için de güçlü bir federasyona ihtiyacımız var.

Federasyonun Türkiye’deki siyasal yapılarla ilişkilerini eşit mesafede tutması gerekir. Sorunlarımıza ilgi göstermeyen yapılara, demokratik yollardan ve sandıkta örgütlü bir şekilde tepkimizi gösterebilmeliyiz. Siyasal bir yapılaşma esnasında, belirli bir yapıyı öne çıkarmak, kendi içimizde bölünmemize ve telafisi olmayan ayrılıklara neden olabilir. yani, her türlü STK’mız ile, derneklerimiz ile, federasyonumuz ile ve diğer kardeş STK’lar ile oluşturacağımız birliktelikler ile hem nicelik olarak, hem de nitelik olarak güçlü bir kurumsal yapı oluşturduğumuz zaman hem siyasi partiler hem yerel yöneticiler sizi dikkate almak zorunda kalırlar. bu dengeleri kuracak bir federasyon anlayışına ihtiyacımız var.

Abhazya Cumhuriyetinin hassasiyetlerini dikkate alarak, diğer kardeş SAK’lar ile ilişkileri geliştirmek adına, üzerine düşen fedakârlığı yapacak, birliktelikler oluşturacak bir federasyon anlayışına ihtiyacımız var.

Saygıdeğer delegeler;

Ekibim ve ben hazırlıklarımızı yapıyoruz. Açıklayacağımız hedef ve programımız, toplumumuzla yaptığımız bir sözleşme olacak.

Diasporada güçlü ve örgütlü bir toplum yaratmak adına, diasporanın sesi olmak adına, önümüze koyacağımız program ve hedeflerimizle Abhaz Dernekleri Federasyonu yönetimine adayız. Karar sizin. 14 Kasımda yapılacak Abhaz Dernekleri Federasyonu genel kurulunda bu kararı sizler vereceksiniz.

Hepinize saygılar sunuyorum.

 

 

SAKARYA ABHAZ DERNEĞİ BAŞKAN   

ORAL KOBAŞ (BGANBA)

22.10.2021

 

                                                                                                                                                                                                 

Video Galeri

Fotoğraf Galerisi

Biyografiler

img25

Ömer Büyüka -Beygua-

img25

Papapha Mahinur Tuna

img25

Oktay Chkotua

img25

Fazıl İskender