Bıçkıdere Halkı Yalnız Değildir.

Soydaşlarımızın ağırlıklı olduğu bölgelerde bir sorun yaşanıyorsa, bu sorun elbette bizim de sorunumuzdur.

Onların yerleşim alanlarında haksız uygulamalar yapılıyorsa, var olan doğal kaynakları hukuksuz bir şekilde ellerinden alınıyorsa, onlar kadar bizim de direnmemiz gerekiyor.

Güzel bir Abhaz köyü olan Bıçkıdere’de olan budur.

Bir firma Bıçkıdere’nin doğal kaynak suyunu, kendi ticari kullanım alanına çekmek istiyor.

Biz doğayı ve insanları kendi çıkarları için yok sayan böyle bir anlayışa hayır diyoruz.

Sakarya Abhaz Derneği olarak her zaman Bıçkıdere halkının yanında olacağımızı buradan ilan ediyorum.

Sakarya 35 Abhaz Köyü ile Abhaz diasporasının en yoğun yaşadığı, Abhaz Kültürünün en yoğun yaşatıldığı bir kenttir.

Köylerimiz kültürümüzün vazgeçilmez yaşam alanlarıdır. Nefes aldığımız yerlerdir. Asimilasyona karşı duruşumuzun yegâne kalesidir.

Bu yaşam alanlarımıza el uzatıldığında en çok canı yanan toplumların başında yer alıyoruz.

Bu nedenle, Sakarya Abhaz derneği ve toplum olarak, çevre ve köylerimiz konusunda son derece duyarlı olmak durumundayız.

Bizler elbette Türkiye ve Sakarya’da yaşıyoruz. Soydaşlarımızın ağırlıklı olduğu bölgelerin dışında da bu ülkenin ve bu kentin sorunlarına da ilgisiz kalamayız.

Bugün Bıçkıdere’de bir Abhaz köyünün başına gelenler, yarın Sapanca’da, Karasu’da, Geyve’de veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde hiç fark etmez, nerede olursa olsun, bizler aynı duyarlılıkla hareket etmek zorundayız. Bugün Bıçkıdere halkının yanında yarın başka yerde olacağız.

İnsan hayatını, yaşam alanlarımızı, doğamızı yok eden zihniyete karşı her yerde olacağız.

Bizlerin bu zihniyete karşı bir tek gücümüz var. Örgütlenmek. Bundan başka çıkar yolumuz yok.

Örgütlü olursak güçlü oluruz, ancak o zaman anlamlı ve güçlü bir ses çıkarabilir ve bu rant politikalarından beslenen zihniyete dur deriz, geriletiriz, yok ederiz.